C.A. isimli kişi, 1983 yılında vefat eden babasını Nuri Ş.’nun veraset ilamının almak için 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açtığı davada, Nuri Ş.’nun nüfus kaydında ’Muri’ olarak geçen isminin ’Nuri’ olarak düzeltilmesini talep etti.

Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. 1983 yılında ölen Muri Ş.’nun ismi 2016’da mahkeme kararıyla ’Nuri’ olarak değiştirildi. Temyiz edilmeyen karar kesinleşti. Devreye giren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararın Kanun yararına temyiz edilerek bozulması istedi.

Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Ölen kişinin adının değiştirilmesinin mümkün olmadığının altı çizilen Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: " Türk Medeni Kanunu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’un 36. maddesi uyarınca açılan bu tür davalar, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklara ilişkin bulunduğundan ölü bir kimsenin adının bu yolla değiştirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün kanun yararına bozulmasına oy birliğiyle karar verildi."