7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/23384 E.  ,  2016/14011 K.

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararında belirtilen işlerle sınırlıdır.İnceleme konusu karar rücuen tazminat talebine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz incelemesi Dairemizin görev alanına girmediği görülmekle, inceleme yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının YARGITAY HUKUK İŞ BÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 30.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/23290 E.  ,  2016/13996 K.

  •  


"İçtihat Metni"



Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararında belirtilen işlerle sınırlıdır.
İnceleme konusu karar tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz incelemesi Dairemizin görev alanına girmediği görülmekle, inceleme yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının YARGITAY HUKUK İŞ BÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 30/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/22611 E.  ,  2016/13969 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)


Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararında belirtilen işlerle sınırlıdır.
İnceleme konusu karar rücuen alacak talebine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz incelemesi Dairemezin görev alanına girmediği görülmekle, inceleme yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının YARGITAY HUKUK İŞ BÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 30/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/9138 E.  ,  2016/13926 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 29/06/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.


 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/11080 E.  ,  2016/13906 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının 04/06/1997 tarihinden itibaren vakıf müdürü olarak çalıştığını, 01/01/2007 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Yardımlaşma Ve Dayanışma Vakıfları Personelinin Norm Kadro Standartları 1. maddesinde yer alan geçici 1. madde "bu esasların yürürlüğe girdiği tarihlerde vakıflarda ek-1 sayılı cetvelde yer alan ünvanlarla çalışmakta olan personel bu ünvan için belirlenmiş olan nitelikleri taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın görevine devam eder ve ünvanı değiştirilmez hükmünü içerdiğini bu açık ve emredici hüküm karşısında davacıya hiç bir kusur veya neden izafe edilmeksizin bildirim yapılmaksızın ücretinde indirim yapılarak ünvanının Vakıf Mütevelli Heyetinin 14.08.2012 tarih ve 25 sayılı kararına istinaden sosyal yardım ve inceleme görevlisi olarak ünvan değişikliği kararı alındığını, davacının Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi(iş) ne 2012/191 esas sayılı dosyasında yasal mevzuata aykırı olarak yapılan ünvan değişikliğine itiraz ettiği ve müdürlük görevine iadesi ile ücretlerinde rızası dışında meydana gelen eksik ödemenin tahsili için dava açtığını, davacının yasal haklarını yargı önünde aramasından rahatsızlık duyan davalının açılmış bulunan davayı geri almasını yeniden sözleşme yapmasını ve alt görevi kabul etmesini talep ettiğini, davacının bu talebi kabul etmediğini bildirmesi üzerine davacının hizmet akdinin 31/12/2012 günü 2012/39 sayılı karar ile fesih edildiğini, davacının hizmet akdinin feshinin tamamen kötü niyetli olduğunu, davacının gösterdiği üstün özveri nedeni ile 2007 yılında müdürlük görevine getirildiğini, tüm çalışma süresi boyunca başarıları nedeni ile takdirname aldığını, davacı hakkında yapılan fesih işleminin yasaya aykırı olduğunu belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, davacının işe iadesine karar verilmesini telep etmiştir.
Davalı vekili, Vakıf Mütevelli Heyetinin 14.08.2012 tarihinde davacı ...'in görevini yürütürken vatandaşlara kötü muamele yaptığı, vatandaşları yersiz yere azarladığı ve rencide ettiği, gereksiz fotokopi ve evrak istediği, vakıf personeline nezaket ölçülerinin altında davrandığı için görülen lüzum üzerine Aybastı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı müdürlüğünden alınarak yerine Gülay Kaya'nın getirilmesini ve ...'in sosyal yardım ve inceleme görevlisi olarak atanmasına karar verdiğini, kararın 14.08.2012 tarihli gündem başlıklı tutanağın 79. Maddesinin karşısına "uygundur" ibaresi yazılarak belirtildiğini, davacı ...'in aleyhine alınan bu kararı hazmedemediğini, kararın sonucunda yapılması gereken Bakanlığa bildirim için işlemleri bilinçli olarak yanlış yaptığını, vakıf bütünleşik sistemine vakıfta çalışan personelin ünvanlarını yanlış girerek sistemin yeni müdürün ... olarak kabulünü geciktirdiği ve alınan kararın uygulanmasını engellediğini, 14.08.2012 tarihinde alınan kararların gereğini makul sürede yapmadığını, davacının dosyada tanık olarak dinlenen ...'na talimat vererek ... mütevelli heyeti tarafından 14.08.2012 tarihinde verilen "... ..."nın atanması uygundur" ibareli 79. Gündem maddesinin altına alınan karara zıt " Gülay Kaya'nın Vakıf müdürlüğü talebinin reddine, sosyal yardım ve inceleme görevlisi talebinin kabulüne ...'in sosyal yardım ve inceleme görevlisi talebinin kabulüne " şeklinde elle ek yaptırdığı, konu davacı ...'e kurum içinde yapılan soruşturma sırasında sorulduğunda " sistem değişikliğikleri kabul etmediği için Kaymakam ...'e iç hattan ne yapmam gerektiğini sordum o da bana benim onayım genel müdürlük tarafından kabul edildikten sonra ...'nın ünvan değişikliğini tekrar heyete atılmasını ve heyette kabul kararı alınmasını istedi, benimle ilgili ünvan değişikliği sisteme düşmediği için Gülay Kaya'nın ünvan değişikliği kararını heyete sunamadım ve bu durumu ...'na söyledim , o da karar tutanağına elle ekledi " şeklinde beyanda bulunduğunu, aynı konu tanık ... kurum içinde yapılan soruşturma sırasında sorulduğunda " Vakıf mütevelli heyeti kararı müdürlük kadrosu dolu olduğu İçin yeni müdür sistem tarafından kabul edilmeyince ... iç hattan Kaymakam ...'e bu durumu izah etti Kaymakam Bey'de karara not düşün dediği için 79. Maddenin devamına elle yazıyı ben yazdım şeklinde beyanda bulunduğunu aynı olay hakkında çelişkili ifadeler verildiğini, durum ... eski Kaymakam'ı Mustafa Mendeş'e yapılan araştırma sırasında sorulduğunda; Mustafa Mendeş cevaben " Vakıf mütevelli heyetince 14.08.2012 tarihinde alınan kararlar ...'in ... müdürlüğünden alınarak yerine ... nın getirilmesine ve ...'in sosyal yardım ve inceleme görevlisi olarak atanmasına " karar verilmiştir . Alınan kararların sonradan ilave yapılarak düzeltilemeyeceğini, bunun hukuki olmayacağını, kendisinin kararın Bakanlık onayının gecikmesi üzerine ...'e bu durumu sorduğunda öncelikle kendi kararının onaylanması gerektiğini ve müdürlük pozisyonu boşalınca müdür görevlendirme kararını girebileceğini bildirmiş olup benim kendisine karara ekleme yapılması yönünde bir talebim olmamıştır, olması halinde gayri hukuki olacağından bu mümkün değildir" beyanında bulunduğunu, davacıya eski Aybastı Kaymakamı Mustafa Mendeş ve daha sonra Aybastı Kaymakamlığını vekaleten yürüten Bekir Demir, vakıf mütevelli heyetince 14.08.2012 tarihinde alınan kararla ilgili ne işlem yapıldığı sorusu sorulduğunda sürekli " kararın sisteme girildiği ancak sosyal yardımlar genel müdürlüğü tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe gireceğini, sürecin uzun sürebileceğini, bu nedenle müdürlüğe devam ettiğini bildirmiş ve amirlerini oyalayarak görevinin gereklerini yapmadığını iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı Vakıf Müdürlüğü ünvanı Sosyal Yardım ve İnceleme Görevlisi olarak değiştirilmesine rağmen söz konusu değişikliği yaklaşık 4 ay boyunca yapmamış, her ne kadar davacı beyanlarında sistemin izin vermediğini beyan etmiş ise de buna ilişkin hiç bir tutanak tutmadığı ya da ilgili yerlere yazılı başvuruda bulunmadığı, yine davacının ve tanık olarak dinlenilen Gül Hacıefendioğlu'nun dönemin Kaymakamının telefonla dava konusu ünvan değişikliğine dair heyet kararının değiştirilmesi talimatında bulunduğunu beyan etseler de bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yaklaşık 5 yıllık iş tecrübesi bulunan davacının 4 ay boyunca ünvan değişikliğini gerçekleştirmeyerek ve bu hususta herhangi bir tutanak da tutmayarak doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğu ve kendisine birçok kez hatırlatılmasına rağmen ünvan değişikliğini yapmamakta ısrar ettiği, tüm bu anlatılanlar ışığında davalı tarafın davacının iş sözleşmesinin feshinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı ya da geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçi kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.
Eğer işçinin yükümlülüğünü ihlal etmekten kaçınma olanağına sahip olduğu tespit edilirse fesihten önce işçiye ihtar verilip verilmediği, ihtara rağmen davranışını tekrar etmesi halinde İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca savunması alınarak iş sözleşmesinin feshedilip edilmediğine bakılacaktır. Ancak, ağır yükümlülük ihlalleri nedeni ile işverenin iş sözleşmesine devam etmesinin beklenemeyeceği hallerde işçiye davranışından dolayı ihtar verilmesine gerek olmayacaktır. Başka bir anlatımla, İşçinin sözleşmeyi ihlal eden davranışının türü ve ağırlığı itibariyle, onun gelecekte sözleşmeye uygun davranması şartıyla işverenden iş ilişkisine devam etmesinin haklı olarak beklenebileceği durumlarda ihtar gerekli ve zorunlu olmalı; aksi takdirde işveren ihtar vermeksizin iş sözleşmesini feshedebilmelidir. Buna göre, işverene süresizi fesih hakkı verilen İş Kanunu’nun 25.maddesinde belirtilen hallerden dolayı kural olarak, işçiye önceden ihtar verilmesine gerek olmadığı kabul edilmelidir.
İşçinin yükümlülüklerinin kapsamı bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile yasal düzenlemelerde belirlenmiştir. İşçinin kusurlu olarak (kasden veya ihmalle) sebebiyet verdiği sözleşme ihlalleri, sözleşmenin feshi açısından önem kazanır. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arzedebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır.
İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür.
Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralından çıkarılmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar.
4857 sayılı İş Kanununun 25 II-h bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu hükme bağlanmıştır.
İşçinin iş görme borcu, işverenin yönetim hakkı kapsamında vereceği talimatlarla somutlaştırılır. İşverenin yönetim hakkının karşıtını, işçinin işverenin talimatlarına uyma borcu teşkil eder.
İş görme edimi, işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir. Bu noktada işverenin hatırlatmasının ardında sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından da devamlılık arz etmelidir. Devamlılık gösteren görevi yapmama haklı neden kabul edilmeli, ancak devamlılık göstermeyen görevi yapmama, işyerinde olumsuzluklara yol açmış ise, iş sözleşmesinin feshinde geçerli neden sayılmalıdır. İşverenin yönetim hakkı kapsamında verdiği talimatlara işçi uymak zorundadır. İşçinin talimatlara uymaması, işverene duruma göre iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli fesih hakkı verir. İş Kanunu’nun 25’nci maddesinin II’nci bendinin (h) fıkrası, işçinin yapmakla görevli bulunduğu görevleri, kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesini, bir haklı fesih nedeni olarak kabul etmektedir. Buna karşılık, yukarıda da ifade edildiği üzere, İş Kanunu’nun gerekçesine göre, işçinin “işini uyarılara rağmen eksik, kötü veya yetersiz olarak yerine getirmesi” geçerli fesih nedenidir,
İşveren, talimat hakkına istinaden, iş sözleşmesinde ana hatlarıyla belirlenen iş görme ediminin, nerde, nasıl ve ne zaman yapılacağını düzenler. Günlük çalışma süresinin başlangıç ve bitiş saatlerini, ara dinlenmesinin nasıl uygulanacağını, işyerinde işin dağıtımına ilişkin ya da kullanılacak araç, gereç ve teknikler konusunda verilecek talimatlar bu türden talimatlar arasında kabul edilirler. İşverenin yönetim hakkı işyerinde düzenin sağlanmasına ve işçinin davranışlarına yönelik talimat vermeyi de kapsar. Buna karşılık, işverenin talimat hakkı, iş sözleşmesinin asli unsurlarını oluşturan, ücretin miktarı ve borçlanılan çalışma süresinin kapsamına ilişkin söz konusu olamaz. İşveren, tek taraflı olarak toplam çalışma süresini arttırmak veya ücrete etki edecek şekilde azaltmak yetkisine sahip değildir. İşverenin iş sözleşmesinin asli unsurlarını kapsayacak şekilde talimat vermesi, iş sözleşmesindeki edim ile karşı edim arasındaki dengenin bozulması hâlinde, iş güvencesine ilişkin hükümlerin dolanılması söz konusu olabilir. İşverenin talimat verme hakkının, yasa, toplu iş sözleşmesi ve bireysel iş sözleşmesi ile daraltılıp genişletilmesi mümkündür. Bir başka açıdan ifade edilecek olursa, işverenin talimat verme hakkı, kanun, toplu iş sözleşmesi ile bireysel iş sözleşmesi hükümleri ile sınırlıdır. Bu itibarla, işveren, ceza ve kamu hukuku hükümlerine aykırı talimatlar veremeyeceğinden, işçi bu nevi talimatlara uymak zorunda değildir. Bunun dışında işveren, işçinin kişilik haklarını ihlal eden talimatlar veremez. Keza, Medeni Kanunu’nun 2’nci maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağı gereği, işveren dürüstlük kuralına aykırı talimatlar da veremez. Şu halde işveren, diğer işçilerin lehine fakat bir veya birkaç işçinin aleyhine sonuç doğuracak eşitsizlik yaratacak talimatlar veremeyeceği gibi işçiye eza ve cefa vermek amacıyla da talimatlar veremez. Buna göre, işveren talimat verirken eşit işlem borcuna riayet etmekle de yükümlüdür.
İş sözleşmesinin işçinin davranışı nedeniyle geçerli bir şekilde feshedilebilmesi için, işçinin kendisine verilen ihtardan sonra bir defa daha yükümlülüğünü ihlal teşkil eden davranışta bulunması gerekir. İşçiye verilen ihtardan sonra yeni bir yükümlülük ihlali meydana gelmemişse, sırf ihtara konu olan davranışa dayanılarak iş sözleşmesi geçerli bir şekilde feshedilemez. Çünkü ihtarın verilmesiyle işveren, ihtara konu olan davranış nedeniyle iş sözleşmesini feshetme hakkından örtülü olarak feragat etmiş bulunmaktadır.
Davranış nedeniyle fesih, ancak, sözleşmeyi sona erdirmeye oranla daha hafif bir çare söz konusu olmadığında gerekli olur. Ölçülülük ilkesinin ihtardan başka diğer bir aracı da çalışma yerinin değiştirilmesidir. Çalışma yerinin değiştirilmesi feshe oranla daha hafif çare olarak gündeme gelen bir araçtır. Ancak bu tedbirin uygulanabilmesi, işveren açısından mümkün olması ve kendisinden haklı olarak beklenebilmesi koşuluna bağlıdır. İşçinin başka bir çalışma yerinde çalıştırılması imkânı söz konusu değilse ölçülülük ilkesi ve ultima ratio prensibi uyarınca İş Kanunu’nun 22.maddesi uyarınca değişiklik feshi düşünülmelidir.
Dosya içeriğine göre; davacının vakıf müdürü olan ünvanı sosyal yardım ve inceleme görevlisi olarak 14.08.2012 tarih ve 25 sayılı heyet kararıyla değiştirilmiş, aynı karar ile sosyal yardım ve inceleme görevlisi olarak çalışan ...'nın vakıf müdürlüğüne getirilmesine karar verilmiştir. Davacı da sisteme değişikliği girmiştir. Ancak kendi ünvan değişikliğini sisteme girdikten sonra ... onayı ile değişiklik hüküm ifade ettiğinden, sistem Gülay Kaya'nın vakıf müdürü olarak girilmesinde kadro dolu olduğundan uyarı vermiştir. Davacı, durumu Bakanlık iletişim hattına bildirmiş, kendisine sistem tarafından onay gerçekleştiğinde ...'nın pozisyonu için yeniden heyet kararı alınması gerektiği bildirilmiştir. Davacı her iki değişikliği sistem aynı anda kabul etmediğinden durumu dönemin Kaymakamı ... ile paylaşmış ve karara değil, gündem metni üzerine Gül Hacıefendioğlu'na talimat vererek el yazısı ile ...'nın ... talebinin reddine, sosyal yardım ve inceleme görevlisi talebinin kabulüne, ...'in sosyal yardım ve inceleme görevlisi talebinin kabulüne şeklinde not düşülüp durum açıklanmıştır. Davacının sistem onayının gelmesi üzerine mütevelli heyeti 09.11.2012 tarihinde vakıf Personeli G...nın sosyal yardım ve inceleme görevlisi ünvanının vakıf müdürü olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.
Kasım 2012 tarihinde ücreti düştüğü iddiası ile davacı ücret farkına dair dava açmış ve bu dava üzerine davacı ile sosyal yardım ve inceleme görevlisi olarak yeni sözleşme yapılmaya çalışılmış, davacı da görev değişikliğinin hukuka aykırı olduğunu, kendisine yazılı tebliğ yapılmadığını belirtmiş ve davanın sonucuna göre davranacağını ifade etmiştir. Bunun üzerine vakıf başkanı tarafından davacıya 13.12.2012 tarihinde görev değişikliği tebliğ edilmiştir. Davacı görev değişikliğini kabul etmediğini ve yeni sözleşmeyi ancak haklarını saklı tutarak imzalayacağını beyan etmiştir. 21.12.2012 tarihinde davacı hakkında araştırma yapılmasına karar verilmiş ve davacı hakkında gündem üzerine yapılan değişiklik nedeniyle görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlaması ve yine 2007 tarihli genelgenin evrak kayıt sistemine girilmemesi nedeniyle resmi belgeyi gizleme, yok etme suçlaması ile Savcılığa şikayette bulunulmuş ise de davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ve davacı görevi kötüye kullanma suçundan da beraat etmiştir.
14.08.2012-09.11.2012 tarihleri arasında mevcut Kaymakamın tayini çıkmış, vekaleten başka bir Kaymakam gelmiş, daha sonra ise yeni Kaymakam göreve başlamıştır. Davacının görev değişikliğinin sisteme girilmesinde, kasten ünvanı hatalı girdiği belirtilmişse de böyle bir durumun söz konusu olmadığı, değişikliğin Bakanlık onayına tabi olduğu diğer değişikliği sistemin kabul etmemesinde davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı açıktır. Bu nedenle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetsiz olmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 6 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin yatırılan 24,30 TL harcın tenzili ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına ,
6-Davacının yapmış olduğu 278,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 29/06/2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.




 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/14647 E.  ,  2016/13905 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm taraf vekillerince süresi içinde temyiz edilmiş, davalı ... vekili tarafından duruşma istenmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre taraf vekillerinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı temyiz harçlarının davalılara yükletilmesine,
28/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/14722 E.  ,  2016/13883 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm taraf vekillerince süresi içinde temyiz edilmiş, davalı... vekili tarafından duruşma istenmiş ise de; HUMK'nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre taraf vekillerinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı temyiz harçlarının davalılara yükletilmesine,
28/06/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.
 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/21912 E.  ,  2016/13829 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)


Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararında belirtilen işlerle sınırlıdır.
İnceleme konusu karar iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz incelemesi Dairemizin görev alanına girmediği görülmekle, inceleme yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının YARGITAY HUKUK İŞ BÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 21/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/40746 E.  ,  2016/13684 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Davacının bireysel iş sözleşmesi ile işyerinde uygulanan "İnsan Kaynakları Uygulama Esasları"nın davacının imzasını taşıyan sureti ya da metnin davacı tarafından okunduğunu, teslim alındığını gösterir tebliğ belgesi varsa bu belge eklendikten sonra tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/40746 E.  ,  2016/13684 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Davacının bireysel iş sözleşmesi ile işyerinde uygulanan "İnsan Kaynakları Uygulama Esasları"nın davacının imzasını taşıyan sureti ya da metnin davacı tarafından okunduğunu, teslim alındığını gösterir tebliğ belgesi varsa bu belge eklendikten sonra tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/21437 E.  ,  2016/13681 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/22278 E.  ,  2016/13683 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Davacının bireysel iş sözleşmesi ile işyerinde uygulanan "İnsan Kaynakları Uygulama Esasları"nın davacının imzasını taşıyan sureti ya da metnin davacı tarafından okunduğunu, teslim alındığını gösterir tebliğ belgesi varsa bu belge eklendikten sonra tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/21464 E.  ,  2016/13682 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre taraf vekillerinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/45941 E.  ,  2016/13445 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz eden davalılara yükletilmesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/19930 E.  ,  2016/13476 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi : İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... (... vekileri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı ve davalı ... (...) vekillerinin sunduğu dilekçede mahkeme kararının hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair neden bildirilmemiş olması, Dairemizce gerekçeli olarak temyiz edilen dosyalarda da incelemenin belirtilen nedenlere bağlı kalınarak yapılması ile yine mahkeme kararında Dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı ve davalı .... ( ...) vekilinin bozma isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... (...)'ne yükletilmesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/5001 E.  ,  2016/13496 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin sunduğu dilekçede mahkeme kararının hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair neden bildirilmemiş olması, Dairemizce gerekçeli olarak temyiz edilen dosyalarda da incelemenin belirtilen nedenlere bağlı kalınarak yapılması ile yine mahkeme kararında Dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin bozma isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.










 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/44910 E.  ,  2016/13455 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalı davalı ... vekilleri vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacı ve davalı davalı ...'ne yükletilmesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/2350 E.  ,  2016/13651 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin sunduğu dilekçede mahkeme kararının hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair neden bildirilmemiş olması, Dairemizce gerekçeli olarak temyiz edilen dosyalarda da incelemenin belirtilen nedenlere bağlı kalınarak yapılması ile yine mahkeme kararında Dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin bozma isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/45014 E.  ,  2016/13443 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili ile ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili ile ... vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ...'a yükletilmesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/3960 E.  ,  2016/13654 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz eden taraflara yükletilmesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/9043 E.  ,  2016/13355 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 15/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/38829 E.  ,  2016/13342 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 15/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2016/18125 E.  ,  2016/13325 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ... ... vekillerinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz eden davalılardan ... ve ....'ne yükletilmesine, 15/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/3987 E.  ,  2016/13381 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 15/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/2639 E.  ,  2016/13313 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalı ... Belediye Başkanlığı'na yükletilmesine, 15/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








 

 

 

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi         2015/40820 E.  ,  2016/13362 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, davalı işyerinde ... bağlı ... ait ... alt işverenler nezdinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, temizlik işleri yanında hasta hasta hayvanların bakımı, yem ve su verilmesi, temizliği, taşınması gibi fakültenin asıl işlerinde de çalıştığını, davacı ile alt işverenleri arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olduğunu bildirerek ilave tediye alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine verilmiştir.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun işçilik haklarına etkileri noktasında toplanmaktadır.
Alt işveren; bir iş yerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.
Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümünün teknolojik uzmanlık gerektirmesi zorunludur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada bulunması şarttır. Yasanın 2 nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarında “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu gerekliliği ortaya koymaktadır. Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 11 inci maddesinde de yukarıdaki anlatımlara paralel biçimde, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilebilmesi için “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirmesi” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.
İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla İş Kanununun 2 nci maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka İş Kanununun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında sözü edilen hususların, aksi kanıtlanabilen adi kanunî karineler olduğu kabul edilmelidir.
5538 sayılı Yasa ile İş Kanununun 2 nci maddesine bazı fıkralar eklenmiş ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla sermayesinin yarısından fazlasının kamuya ait olan ortaklıklara dair ayrık durumlar düzenlenmiştir. Ancak, maddenin diğer hükümleri değişikliğe tabi tutulmadığından, asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurları ve muvazaa öğeleri değişmemiştir. Yasal olarak verilmesi mümkün olmayan bir işin alt işverene bırakılması veya muvazaalı bir ilişki içine girilmesi halinde, işçilerin baştan itibaren asıl işverenin işçileri olarak işlem görecekleri 4857 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında açık biçimde ifade edilmiştir. Kamu işverenleri bakımından farklı bir uygulamaya gidilmesi hukuken korunamaz. Muvazaaya dayanan bir ilişkide işçi, gerçek işverenin işçisi olmakla kıdem ve unvanının dışında bir kadro karşılığı çalışması ve diğer işçilerle aynı ücreti talep edememesi, İş Kanununun 5 inci maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırılık oluşturur. Yine koşulların oluşmasına rağmen işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanamaması, Anayasal temeli olan sendikal hakları engelleyen bir durumdur. Dairemizin kararları da bu doğrultudadır.
İş Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 15.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5763 sayılı Yasanın 1 inci maddesiyle değiştirilmiş ve alt işverenin işyerini bildirim yükümü getirilmiştir. Alt işveren bu bildirimi asıl işverenle aralarında düzenlenmiş olan yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte yapmak durumundadır. Alt işverenlik sözleşmesi ilgili bölge müdürlüğü ile gerektiğinde iş müfettişleri tarafından incelenecek ve kurumca re’sen muvazaa araştırması yapılabilecektir.
Muvazaanın tespiti halinde bu yönde hazırlanan müfettiş raporu ilgililere bildirilir ve ilgililer 30 iş günü içinde yetkili iş mahkemesine itiraz edebilirler. İş Müfettişliği tarafından hazırlanan muvazaalı alt işverenlik ilişkisinin tespit edildiği rapora ilgililerin süresi içinde itiraz etmemesi ya da mahkemece muvazaalı işlemin varlığına dair hüküm kurulması, verilen kararın kesinleşmesi halinde, alt işverenliğe dair tescil işlemi iptal edilir. Bu halde alt işveren işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır.
Asıl işveren alt işveren ilişkisi ve muvazaa konuları, 5763 sayılı Yasayla iş kanununda yapılan değişiklikler ve buna bağlı olarak çıkarılan Alt İşveren Yönetmeliğinin ardından farklı bir anlam kazanmıştır. Yönetmelikte “yazılı alt işverenlik sözleşmesi”nden söz edilmiş ve çeşitli tanımlara yer verilmiştir.
Alt İşveren Yönetmeliğinde;
1) İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde uzmanlık gerektirmeyen işlerin alt işverene verilmesini,
2) Daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile kurulan alt işverenlik ilişkisini,
3) Asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak hakları kısıtlanmak suretiyle çalıştırılmaya devam ettirilmesini,
4) Kamusal yükümlülüklerden kaçınmak veya işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut çalışma mevzuatından kaynaklanan haklarını kısıtlamak ya da ortadan kaldırmak gibi tarafların gerçek iradelerini gizlemeye yönelik işlemleri, ihtiva eden sözleşmeler muvazaalı olarak açıklanmıştır.
Somut olayda davacı hasta hayvanların bakımı, yem ve su verilmesi, temizliği, taşınması gibi fakültenin asıl işlerinde çalıştığını iddia etmiş; davalı davacının temizlik işçisi olarak çalıştığını savunmuş; mahkemece davacının temizlik işçisi olduğu, bu görevde olan bir kişinin nadiren temizlik işine yakın kısa süreli başka bir iş yapması farklı bir işte istihdam edileceği anlamına gelmeyeceği, ara sıra temizlikle bağlantılı olarak işin yapıldığı yerin Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi olduğu da düşünüldüğünde hayvanların tedavisi sırasında hekimlere yardımcı olma, hayvanı muayene olacak pozisyonda tutma gibi işlerin yapılmasının davacının farklı alanda istihdam edildiği anlamına gelemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine